SÜNEN EBU DAVUD

Bablar    Konular    Numaralar  

CİHAD BAHSİ

<< 2523 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرٍو الرَّازِيُّ حَدَّثَنَا سَلَمَةُ يَعْنِي ابْنَ الْفَضْلِ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ إِسْحَقَ حَدَّثَنِي يَزِيدُ بْنُ رُومَانَ عَنْ عُرْوَةَ عَنْ عَائِشَةَ قَالَتْ لَمَّا مَاتَ النَّجَاشِيُّ كُنَّا نَتَحَدَّثُ أَنَّهُ لَا يَزَالُ يُرَى عَلَى قَبْرِهِ نُورٌ

 

Aişe (r.anha)'dan; demiştir ki:

 

Necâşi öldüğü zaman biz (kendi aramızda);

 

"artık onun kabri üzerinde bir nur görünüp duracaktır," diye konuşurduk.

 

 

İzah:

Bilindiği gibi Necaşi Habeşistan krallarına verilen bir ünvandır. Kral, hükümdar manalarına gelir. Hadis-i şerifte sözkonusu olan Necâşî'nin özel isminin Asham, Azhama veya Abhar ol­duğu söylenir.[bk. İslam Ansiklopedisi, IX, 153.]

 

Bu hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, İslamın ilk yıllarında Kureyşli müş­riklerin zulmünden Habeşistan'a sığınan müslümanlara hüsn-i kabul gös­teren ve daha sonra müslüman olduğu için gıyabında Hz. Nebiin cenaze namazı kıldığı bilinen Necâşî, şehitlik sebeplerinden bir sebeple öldüğü için hükmen şehid olmuş, bunu bilen Sahâbe-i kiram da kendi arala­rında onun şehid olduğunu ve kabrinde kıyamete kadar bir nurun parla­maya devam edeceğini konuşmaya başlamıştır. Sahabe arasında yayılan bu konuşmalar Hz. Nebi ya da sahabenin ileri gelenlerinden biri tarafından herhangi bir şekilde tenkide uğramamıştır. Bu konuların tenki­de uğramayışı bu sözlerin doğru olduğunu gösterir.